13 Kasım 2010 Cumartesi

Teker Üstü

Yolculukları sevmişimdir dostlar, hala da severim. Aylardan Kasım'ı, yollardan da güzelini seçtim. Bugündür gelişim. Yanda batan mahzun güneşi sevdim, parlamaya utanan ayı da.

Yolculukları severim demiştim ya dostlar, hala da severim. Evler vardır; yol kenarlarında, yakınlarda, uzaklarda, silik, iki pencere - bir kapı. Evin ışıkları görünsem mi görünmesem mi diye tedirgindir, titrer. Yaşadığını belli etmeyenler vardır ya orada işte bu durgunluğu, suskunluğu severim. İzlerim. İçime işler. Gülümserim.

Çayırları severim dostlar. Yeşil, kahverengi farketmez. Oralarda koşan çocukları severim! Otlayan kuzuları da.

Yolda yürüyen kamburu çıkmış amcaları da çok severim. Görürüm dostlar! Taptaze bir geçmiş görürüm o omuzlarda. Ah sakın nedir şu dünyada çektiğin cevri cefalar diye sormayın onlara. Bir başlarsa konuşmaya, susmaz. Ve bir susarsa da...

İşte böyle dostlar, ne diyeyim. Havalar biraz soğusun. Kömür kokusunu severim. Pencereden bakan sümüklü çocukları da...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder